Son zamanlarda ticaret kayıtlarımı gözden geçirirken, birdenbire uzun zamandır beni rahatsız eden birkaç sorunun cevabını anladım.

Öncelikle tek taraflı piyasalardan bahsedelim - birçok kişi bunun sadece sürekli yükselmek veya sürekli düşmek olduğunu düşünür, ama aslında öyle değil. Gerçek büyük tek taraflı hareketlerin içinde sayısız küçük ters dalgalanmalar gizlidir, tıpkı Rus matryoshka bebekleri gibi. Büyük trend, orta trendi sarar, orta trend de küçük dalgalanmaları içerir. Bu yapısal dalgalanmalar en tehlikeli olanlardır.

Bu bahisçilerle ilgili bir şey daha konuşalım. Hiç şöyle bir hisse kapıldın mı: yeni pozisyon açtığında, fiyat düşüyor; yeni bir kısa pozisyon açtığında, hemen yükseliyor, sanki birisi senin pozisyonunu izliyormuş gibi? Aslında sen hedef alınmış değilsin, yanlış bir giriş zamanı seçmişsindir - yatay dalgalanma alanı tam bir kıyıcıdır.

Neden yatay hareket en tehlikeli? Çünkü bu aralık, kaldıraç pozisyonlarını temizlemek için kullanılıyor. Fiyat kutunun içinde gidip gelirken, yukarı ve aşağı iğne atarak, özellikle stop-loss ve zorunlu tasfiye seviyelerini tetikliyor. Dalgalı alanda sık sık pozisyon açan traderlar, genellikle sürekli olarak yüzlerine tokat yemiş olurlar.

Bu yüzden şimdi stratejim çok basit: Dalgalanma döneminde beklemek, yön netleştiğinde girmek. Sürekli dip avına çıkmayı ve zirveye ulaşmayı düşünmeyin, piyasa her dalgalanma döneminde size kazanç borçlu değil. Kesin fırsatları sabırla beklemek, körü körüne yüksek frekanslı işlemler peşinde koşmaktan çok daha etkilidir.