Ekonomik döngülerin bireysel servet birikimi üzerindeki etkisi göz ardı edilemez. Birçok insan "Hayatta zengin olmak Konjunktür'e bağlıdır, çalışmaya değil" der. Bu söz biraz aşırı olsa da, ekonomik döngünün önemini gerçekten yansıtmaktadır.

Aslında, birçok başarılı insanın servet birikimi tamamen kişisel çabalarına dayanmamakta, doğru ekonomik döngüleri yakalamaktan kaynaklanmaktadır. Örneğin, bazı bölgelerdeki kömür girişimcileri veya büyük şehirlerdeki gayrimenkul yatırımcıları, başarılarını büyük ölçüde sektörün veya piyasanın yükseliş döngüsünü zamanında yakaladıkları için elde etmektedirler. Bu gelir farkı uzun süre devam edebilir ve bir kişinin yaşam yolunu değiştirebilir.

Ekonomistler genellikle ekonomik döngüleri üç sınıfa ayırır:

1. Kısa Dönem (3-5 yıl): Bu, envanter değişiklikleri ile ilgili daha kısa bir döngüdür. Örneğin, domuz yetiştirme döngüsü veya güneş enerjisi endüstrisinin kapasite inşa döngüsü. Bu döngüde, talebin hızlı değişimi genellikle arzda gecikmeli bir tepkiye neden olur ve "arzın yetersizliği → arz fazlası" döngüsünü oluşturur.

2. Juglar döngüsü (9-10 yıl): Bu orta vadeli döngü, sabit varlıkların yenilenmesi ile ilgilidir. Çoğu makine ve ekipmanın amortisman süresi yaklaşık 10 yıldır, vadesi dolduğunda bir ekonomik büyüme dalgası yaratır. Son yıllarda ekonomik büyümenin yavaşlamasının bir kısmı, ekipman yenileme döngüsü ile gayrimenkul döngüsünün üst üste gelmesinden kaynaklanmakta ve bu da sabit varlık yatırımlarının büyüme hızının düşmesine neden olmaktadır.

3. Kondratieff Dalgası (yaklaşık 50 yıl): Bu, genellikle önemli teknolojik yeniliklerle ilişkilendirilen uzun bir döngüdür. Buhar gücü döneminden internet çağına kadar her Kondratieff dalgası, Rothschild ailesi, Rockefeller ve Bill Gates gibi yeni zenginler grubunu ortaya çıkarmıştır.

Dikkate değer bir şekilde, ünlü ekonomist Zhou Jintao, 2016-2026'nın uzun dalga döngüsünün durgunluk dönemi olduğunu ve 2026'nın yeni bir yükseliş döngüsünü başlatacağını öngörmüştür. Bu, 2025-2026'nın önemli bir dönüm noktası olabileceği anlamına geliyor; eski döngünün sonunu ve yeni döngünün başlangıcını temsil ediyor.

Ancak, döngü teorisini körü körüne takip etmemeliyiz. Ekonomik döngülere odaklanırken aşağıdaki ilkelere uymalıyız: trendleri anlamak, riskleri dikkatlice değerlendirmek ve stratejik esnekliği korumak. Ekonomik döngüler gizemli değildir, belirli kurallara uyan bir olgudur ve aynı zamanda potansiyel fırsatlar barındırmaktadır.

Yeni ekonomik döngünün yaklaşmasıyla nasıl bir strateji geliştirmeliyiz? Hangi alanlar bir sonraki ekonomik büyümenin yeni motorları olabilir? Bu sorular derinlemesine düşünmemiz ve tartışmamız gereken konular.