Ticaret kelimesi genellikle güzel hayallerle ilişkilendirilir, ancak gerçeği çoğu insanın kabul etmekten çok daha ağırdır. Birçok insan, sıkıntı çekmeden bir gecede zengin olmayı ve lüks bir yaşam sürmeyi hayal ediyor. Ancak gerçeklik genellikle çok farklıdır.
Sıradan yatırımcılar için ticaretin özü iki cümleyle özetlenebilir: Çıkmaza doğmak ve piyasada galip olanın değil, hayatta kalabilenlerin gerçek kazanan olduğudur.
Gerçek bir yeniden doğuş sadece ölümden kurtulmakla o kadar basit değildir. Bu, ticaret pazarına adım attığınız andan itibaren başlar; ilk emrinizi verdiğinizde. Bu deneyim, kitap okumak veya seminer dinlemekle elde edilemez, bizzat piyasada yer alarak yaşanmalıdır.
Ticarete girmek, tüm maskelerinizi çıkarmanız ve en gerçek halinizle yüzleşmeniz gerektiği anlamına gelir. Bu süreç her şeyi kaybetmenize neden olabilir, ancak aynı zamanda tamamen kendinizi yeniden şekillendirmenin de bir yoludur. Pazar, bir kişinin ruhunu ve duygularını tamamen yok etme gücüne sahip olabilir ve ardından sizi parçaları yeniden toplamak ve kendinizi yeniden inşa etmeye zorlayabilir.
Yeni başlayanlar için, bu tür bir tanım korkutucu olabilir. Ancak bu his, ticaretin sert gerçeklerini fark etmeye başladığınızı gösterir. Sadece kayıplar mantığınızı korumanıza yardımcı olabilirken, kazanç deneyimledikten sonra tekrar kaybetmek, genellikle bir kişinin psikolojik savunmasını anında çökertir.
Yeniden doğma süreci, birden fazla hesap iflası ve yeniden yatırım yapmayı içerebilir, döngüsel bir şekilde. Bu süreçte yalnızca az sayıda şanslı kişi hayatta kalabilir, nihayetinde hesaplarının istikrarlı bir şekilde büyümesini sağlarken, geçmişteki tüm kayıpları telafi edecek büyük kazançlar elde edebilir.
Bu uzun ve zorlu süreç, temelde riskten korkmaktan riskleri anlama ve kabul etme sürecine bir geçiştir. Bu, yatırımcıların sürekli öğrenmelerini, zihin yapılarını ayarlamalarını ve nihayetinde piyasanın dalgalarında kendi ayaklarını bulmalarını gerektirir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
4
Repost
Share
Comment
0/400
ProbablyNothing
· 9h ago
Tamamen kaybettiğimde bile kaybolmuş bir hesap yok!
Ticaret kelimesi genellikle güzel hayallerle ilişkilendirilir, ancak gerçeği çoğu insanın kabul etmekten çok daha ağırdır. Birçok insan, sıkıntı çekmeden bir gecede zengin olmayı ve lüks bir yaşam sürmeyi hayal ediyor. Ancak gerçeklik genellikle çok farklıdır.
Sıradan yatırımcılar için ticaretin özü iki cümleyle özetlenebilir: Çıkmaza doğmak ve piyasada galip olanın değil, hayatta kalabilenlerin gerçek kazanan olduğudur.
Gerçek bir yeniden doğuş sadece ölümden kurtulmakla o kadar basit değildir. Bu, ticaret pazarına adım attığınız andan itibaren başlar; ilk emrinizi verdiğinizde. Bu deneyim, kitap okumak veya seminer dinlemekle elde edilemez, bizzat piyasada yer alarak yaşanmalıdır.
Ticarete girmek, tüm maskelerinizi çıkarmanız ve en gerçek halinizle yüzleşmeniz gerektiği anlamına gelir. Bu süreç her şeyi kaybetmenize neden olabilir, ancak aynı zamanda tamamen kendinizi yeniden şekillendirmenin de bir yoludur. Pazar, bir kişinin ruhunu ve duygularını tamamen yok etme gücüne sahip olabilir ve ardından sizi parçaları yeniden toplamak ve kendinizi yeniden inşa etmeye zorlayabilir.
Yeni başlayanlar için, bu tür bir tanım korkutucu olabilir. Ancak bu his, ticaretin sert gerçeklerini fark etmeye başladığınızı gösterir. Sadece kayıplar mantığınızı korumanıza yardımcı olabilirken, kazanç deneyimledikten sonra tekrar kaybetmek, genellikle bir kişinin psikolojik savunmasını anında çökertir.
Yeniden doğma süreci, birden fazla hesap iflası ve yeniden yatırım yapmayı içerebilir, döngüsel bir şekilde. Bu süreçte yalnızca az sayıda şanslı kişi hayatta kalabilir, nihayetinde hesaplarının istikrarlı bir şekilde büyümesini sağlarken, geçmişteki tüm kayıpları telafi edecek büyük kazançlar elde edebilir.
Bu uzun ve zorlu süreç, temelde riskten korkmaktan riskleri anlama ve kabul etme sürecine bir geçiştir. Bu, yatırımcıların sürekli öğrenmelerini, zihin yapılarını ayarlamalarını ve nihayetinde piyasanın dalgalarında kendi ayaklarını bulmalarını gerektirir.